T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ŞIRNAK / SİLOPİ - Atatürk Ortaokulu

Öğrenciler İçin Rehberlik

REHBER ÖĞRETMENİNİZE NE ZAMAN GİTMELİSİNİZ?

Yaşamım nereye doğru gidiyor diye endişeleniyorsanız, Kimseye anlatamadığınız fakat birileriyle paylaşmak gerekliliği hissettiğiniz duygu ve düşünceleriniz olduğuna inanıyorsanız, Nasıl ders çalışacağınızı bilemiyorsanız, Kendinizi daha iyi tanımak istiyorsanız, Ödevlerinizi yapıp, derslerinize çalıştığınız halde, başarısız olduğunuzu düşünüyorsanız, Önceki yıllarda başarılı biri olmama rağmen şu an derslerde zorluk çekiyorum diyorsanız, Kendinize özgü mesleki bir alan seçmek ve hedeflerinizi belirlemek istiyorsanız, Hayatınızda bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorsanız, İnsanlarla daha etkili iletişim kurmak ve duygularınızı etkili şekilde ifade etmek istiyorsanız, Çoğu zaman moraliniz bozuk ise ve kendinizi üzgün hissediyorsanız, Bugünlerde aşırı derecede stresli ve kaygılıyım diyorsanız, Bulunduğunuz ortama hala uyum sağlayamadığınızı düşünüyorsanız, Bunların dışında da yukarıdaki durumların birini yada daha fazlasını yaşıyor olmanız, yada çok daha farklı nedenlerden dolayı da rehber öğretmeninizi ziyaret edebilirsiniz.

 

GÜZEL VE ETKİLİ KONUŞMA KURALLARI

1. Dinleyiniz. Doğru ve güzel konuşmanın ilk şartı dinlemesini bilmektir. Siz dinlemesini bilirseniz, bu alışkanlığın çevreye yayılmasıyla herkes dinlemesini bilir ve siz de dinlenen bir konuşma yapabilirsiniz. Dinlenmeyen, gürültülü, ilgisiz bir yerde güzel konuşma da yapılamaz, orada konuşmanın da tadı olmaz.

2. Doğru ve güzel konuşmanın ikinci şartı, onun sağlam ve sistemli bir düşünceye dayanmasıdır. Konuşarak düşünme yerine, düşünerek konuşma esas olmalıdır. Boş konuşulmamalıdır.

3. Konuşmanın hazırlıklı bir sunuş konuşması olması durumunda hazırlığın usulüne göre yapılması ve konuşmanın planlanması şarttır.

4. Konuşma ne bıktıracak kadar ağır, ne de makineli tüfek gibi süratli olmalıdır.

5. Konuşma ile nefes alıp verme uyumlu olmalı, nefessiz ve nefes nefese konuşulmamalı, nefeslenme sesi hissedilmemelidir.

6. İnsanın kişiliğini yansıtan sesin konuşmada önemli bir unsur olduğu unutulmamalıdır. Zira ses dalgınlık, korkaklık, aptallık, mahcupluk, kibirlilik, tatsızlık, bünyece zayıflık vb. birçok özellikleri ortaya koyar. Kaba, pürüzlü, sert, haşin, hım hım, genizden gelen, ince sesler dinleyenler üzerinde iyi bir etki bırakmaz.

7. Konuşmada ses tonu sözün, düşüncenin ve duygunun özelliğine uygun bir tarzda ayarlanmalıdır. Sesin duyguları yansıtmaya, heyecanları duyurmaya, her anlamı ifadeye elverişli olması ve yerine göre tonunu değiştirmesi de konuşanın başarısı için önemli bir etkendir.

8. Konuşmada mümkün olduğu kadar zengin bir kelime kadrosu kullanılmalı, sınırlı bir dilden, tekrarlanan belli kelimelerden kaçınmalıdır.

9. Konuşmada kelimeleri doğru söylemeye özen gösterilmelidir. Telaffuzun şive ve ağız özellikleri taşımamasına çalışılmalı, edebi dil, kültür dili ile konuşmaya gayret edilmelidir.

10. Konuşma veciz denecek şekilde ölçülü olmalı, anlam ve düşünce ile söz arasında seçkin bir uyum olmalı, söz düşünceyi tam olarak ifade etmeli, düşünce sözü tam doldurmalı, ondan taşmamalıdır. Söz konuya, ortama ve duruma uygun düşmelidir.

11. Konuşmada söz açık ve seçik olmalı, anlaşılır ve tatmin edici özellik taşımalıdır.

12. Konuşmada cümleler düzgün olmalı, cümle yanlışı yapılmamalı, uzun cümlelere tam hakimiyet yoksa mümkün olduğu kadar kısa cümle tercih edilmelidir.

13. Konuşmada doğrunun yanında güzel de ihmal edilmemelidir. Bunun için sanatkârane bir dil ve ifade kullanılmalı; benzetmeler, mecazlar, başka anlama gelecek kelimeler, imalar, tezatlar, tekrarlar, parlak anlamlar, abartmalar, kişileştirmeler, çift anlamlı ve benzer kelimeler, paralellikler, ünlemler, hitaplar, örnekler, fıkralar gibi çeşitli söz ve anlam ustalıklarına yerli yerinde kullanılmalıdır.

14. Konuşmada inandırıcı olmaya dikkat edilmeli, bunun için konuştuğuna önce kendisinin inandığını ispat eden bir üslup ve tavır ortaya konmalıdır.

15. Konuşmada mimik ve jestlerden; sözün ve düşüncenin ahengine uygun bir şekilde ve ölçülü olarak, yararlanılmalıdır. Ses kadar, vücudun da canlı olması, bezgin, isteksiz tavırlar takınmak, hatta yerine göre anlamı bakışlarımızla da ifade etmek dinleyenlerin ilgisini çeker.

16. Konuşmada tek bir noktaya değil, dinleyenlerin hepsine ve her tarafa bakacak şekilde ölçülü ve kavrayıcı bir hitap tarzı seçilmelidir.

17. Konuşma ne doyurmayan bir kısalıkta ne de sabır taşıracak bir uzunlukta olmalıdır.

18. Konuşmada dinleyenlerin nabzı tutulmalı, konuşmanın dozu dinleyenlerin tepkilerine göre ayarlanmalıdır. Dinleyiciler, adeta bitir de gidelim diyen yalvaran gözlerle size bakmaya başlamışlarsa sözü fazla uzatmadan konuşmayı toparlamakta fayda vardır. Dinleyenlerin bakışlarından yapılan bu konuşmadan haz aldıkları seziliyorsa konuşma aynı canlılıkta örneklerle biraz daha genişletilebilir.

Güzel konuşma kurallarını kısaca özetlemek istersek:

1. Dinleyiniz.

2. Az konuşunuz. Şu nükte düşündürücüdür: Bir bilgeye sormuşlar: - Bir insanın zekâsını nereden anlarsınız? - Konuşmasından. - Ya hiç konuşmazsa? - O kadar akıllı insan yoktur ki.

3. Çok az şaka yapınız.

4. Zarif iltifatlarda bulununuz.

5. Dedikodu yapmayınız.

6. Övünmeyiniz.

7. Karşınızdakine önem veriniz.

8. Kaba ve argo sözlere yer vermeyiniz.

9. Söyleyişe dikkat ediniz.

10. Konuşmanızı yerine, kişisine ve zamanına göre yapınız.

11. İçtenlikten uzaklaşmayınız.

12. Kendinize güveniniz. Rahat olunuz.

13. Sözü gereksiz yere uzatmayınız.

14. Ses, konu ve anlam uyumuna dikkat ediniz.

 

HAREKETE GEÇMEK İÇİN İHTİYACINIZ OLAN NE?

Kurbağalardan biri bir traktörün açtığı derin teker izinin içinde zıplayıp durur. Başka bir kurbağa onu görür ve aşağıya seslenir: "Hey aşağıda ne yapıyorsun sen? Yukarısı çok daha iyi, daha çok yiyecek var burada." Kurbağa yukarı bakar: "Buradan çıkamıyorum ki!..." "Sana yardım edeyim." der ikinci kurbağa. "Hayır, git başımdan, ben iyiyim. Burada bana yetecek kadar yiyecek var." "Peki öyleyse." der ikinci kurbağa. "Ama burada araştıracak gezinecek çok daha fazla yer var." "İhtiyacım kadar olan yere sahibim ben." "Peki öbür kurbağalarla tanışmaya ne dersin?" "Bazen buraya iniyorlar olmazsa oradaki arkadaşlarıma seslenebilirim." İkinci kurbağa, kurbağa usulü iç geçirir ve zıplaya zıplaya gider. Ertesi gün bir bakar ki, aşağıdaki kurbağa yanında zıplıyor. Şaşkınlıkla sorar: "Hey ! Seni aşağıda şu tekerlek izinde yaşıyorsun sanıyordum. Ne oldu?" "Bir kamyon geliyordu da..." ********************* Sizin harekete geçmek için ihtiyacınız olan ne? Kamyon mu?

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 28.12.2014 - Güncelleme: 11.03.2020 17:34 - Görüntülenme: 865
  Beğen | 0  kişi beğendi